Pazartesi, Mart 3, 2025
spot_img
Ana SayfaYaşamDerviş Zaim’in “Tavuri” belgeseli YDÜ’de seyirciyle buluştu

Derviş Zaim’in “Tavuri” belgeseli YDÜ’de seyirciyle buluştu

Kıbrıslı yönetmen Doç. Dr. Derviş Zaim’in “Tavuri” belgeseli Yakın Doğu Üniversitesi’nde seyirciyle buluştu.

YDÜ’den verilen bilgiye göre, Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane’de gerçekleştirilen etkinlikte, belgesel gösterimi ardından söyleşi de düzenlendi.

“Tavuri” lakaplı ünlü dolandırıcı Mustafa Serttaş’ın hayatını konu alan belgesel; hapishane ile dışarıdaki yaşam arasındaki dengeyi gözler önüne sererken; suç, adalet ve ahlak gibi kavramları da derinlemesine ele aldı.

Belgesel gösterimi sonunda, Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fevzi Kasap, aynı zamanda Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi de olan Doç. Dr. Derviş Zaim’e teşekkür belgesi takdim etti.

-Zaim: “Aslında o hem kurban hem cellattı.”

Tavuri lakaplı Mustafa Serttaş’ı çocukluğundan beri tanıdığını belirten Doç. Dr. Derviş Zaim, “Bu belgesel benim için de zorlayıcı bir kişisel yolculuk oldu. Kendime çok fazla soru sormama neden oldu. Kendi hayatımdan kesitleri tekrar hatırlamak, anılarla yüzleşmek beni zorlayan bir deneyimdi” dedi.

Yapılan röportajların ve hayatının anlatılacak olmasının başta Tavuri’nin pek umurunda olmadığını belirten Zaim, “Zamanla işin boyutu değişti. Anıları hatırlamak, geçmişe dönmek onun da hoşuna gitmeye başladı. Çekim süreci bizim için karşılıklı bir tür terapiye dönüştü” ifadelerini kullandı.

Tavuri’nin karmaşık bir karakter olduğunu vurgulayan Zaim, “Tavuri, bir yandan kendini kurban olarak görüyor, bir yandan da ‘Devletin bana 40 sene borcu var’ diyerek mağdur olduğunu iddia ediyordu. Ama aynı zamanda suç işlemeye devam ediyordu. Aslında o hem kurban hem cellattı” dedi.

Tavuri’nin suçlarıyla ilgili pişmanlık duymadığını belirten Zaim, “Yeri geldiği zaman ihtiyacı olan bir insana cebindeki tüm parasını veriyordu ama aynı zamanda lösemili bir çocuğu olan aileyi de dolandırmaktan da çekinmezdi.” şeklinde konuştu.

Tavuri’nin, toplumun hukuk, felsefe, psikoloji ve sosyoloji gibi alanlar açısından çok katmanlı bir karakter sunduğunu ifade eden Zaim, “Onu bu hale getiren sadece kendisi değil, içinde büyüdüğü ve yaşadığı sistemdi. Kıbrıs’ın sosyo-ekonomik yapısı, suç algısı ve adalet anlayışı da onu şekillendiren unsurlar arasındaydı.” dedi.

Belgeselin geleneksel anlatım biçimlerinden farklı bir tarza sahip olduğuna değinen Zaim, şöyle devam etti:

“Türk belgesel sineması genellikle anlatımcıdır. Dış sese ve klasik röportajlara dayanır. Ben ise olayların kendi akışında ilerlemesini istedim. Bu yönüyle belgeselin yenilikçi bir tarafı var.”

Çekim sürecine dair de bilgi veren Zaim şunları kaydetti:

“Senaryolu bir film çektiğinizde yol haritanız bellidir. Ama bu filmde böyle bir yol yoktu. Film, kendi yolunu kendisi bulacaktı. Bu belirsizlik içinde ilerlemek, karanlıkta yelken açmak gibiydi ve en çok bizi bu korkuttu ancak sonuçtan çok memnunuz.”

İLGİLİ HABERLER

POPÜLER HABERLER