Erdoğan: Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, Mahalli İdareler Seçimleri 2029 yılında yapılacak

0
30

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in erken seçim çağrısına işaret ederek,  “Anayasa ve Seçim Kanunu değişmediğine göre, Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, Mahalli İdareler Seçimleri 2029 yılında yapılacak” dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “yargının, Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık çetesine, gelmiş geçmiş en pervasız organize suç örgütüne yönelik bir soruşturma açtığını” söyledi.

“Şikayet edenlerin, şikayet edilenlerin, rüşvet alanların, şehirleri adeta haraca bağlayanların, insanları zor duruma düşürüp soyanların hepsi CHP’li.” ifadesini kullanan Erdoğan, “İstanbul’dan başlayan bu hırsızlık, haraç, rüşvet düzeni, dalga dalga pek çok ile, ilçeye uzandı. Yani ahtapotun farklı il ve ilçelerdeki kolları birer birer deşifre olmaya başladı. Diğer şehirlerde de manzara aynı. Orada da şikayet edenlerin ve edilenlerin cem-i cümlesi CHP’li.” diye konuştu.

Gazetelere ve televizyonlara yansıyan haberleri işaret eden Erdoğan, “TOKİ ile yarışacak vizyon proje” olarak lanse edilen İzmir’deki kooperatif skandalında, faillerin de, mağdurların da, feryatlarını CHP Genel Merkezine duyuramadıkları için gidip haklarını mahkemelerde arayanların da CHP’lilerden oluştuğunu dile getirdi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşin daha vahim tarafı, skandal henüz inşaat aşamasındayken, demirden çaldıkları için patlak veriyor. Şurası da son derece önemli; söz konusu kooperatif, CHP yönetiminin ‘bu modeli Türkiye’nin her iline yayacağız’ diyerek örnek gösterdikleri bir proje. Hani derler ya ‘güler misin, ağlar mısın.’ Bunlarınki tam o hesap. 100 yıllık halk partisi, olmuş haraç partisi. Neticede, yüzlerce mağdur son çare olarak gidiyor yargıya başvuruyor. Yargının tek yaptığı, önüne gelen bu şikayetlerin gereğini yerine getirmekten ibaret. Yani ortada siyasi değil, tamamen hukuki bir süreç var. Ve bu sürecin hiçbir tarafında hamdolsun biz yokuz. Ancak CHP muvazeneyi öylesine kaybetmiş durumda ki, rüşvet alınırken suçüstü yapılan, baklava kutularından Euro’ların fışkırdığı bir cürmümeşhut olayını dahi, utanmadan bize mal etmeye kalkıyor.”

– “Özgür efendi, en sonunda rezil-rüsva olursun”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gözaltılar olunca hemen ‘siyasi operasyon’ dediler; rüşvet görüntüleri ortaya çıkınca, yerlerine kös kös oturdular. Şimdi CHP Genel Başkanı çıkmış, ‘şok oldum’ diyor. İyi ki şok oldun. Sen bu kafayla gidersen Özgür efendi, daha çok şok olursun, mahcup olursun, en sonunda rezil-rüsva olursun.” dedi.

Antalya’da Manavgat Belediyesine yönelik rüşvet, irtikap ve zimmet operasyonuna dikkati çeken Erdoğan, “Manavgat rezaletinin bir başka yanı şudur; bunlar ellerini attıkları her şey gibi, ülkemizin en meşhur markalarından baklavayı da kirletmişlerdir. CHP zihniyetinin en son kurbanı, baklava olmuştur.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, “CHP yönetimi hırsıza, yolsuza, sahtekara, sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir; fakat devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz, yapamaz.” ifadesini kullanarak, “Çalınan her kuruşun, alınan her rüşvetin, çökülen her kamu malının hesabını hukuk önünde sormak, yargı ve emniyet birimlerinin asli vazifesidir. CHP Genel Başkanı tehdit, hakaret ve hezeyan dozunu ne kadar artırırsa artırsın, her defasında bu hakikatle yüzleşecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

“İster valizde, ister baklava kutusunda olsun, rüşvet aldıysanız, vatandaşa harcanması gereken kaynakları birilerine peşkeş çektiyseniz, milletin namusunuza emanet ettiği belediyeleri arpalığa çevirdiyseniz, halkın parasını hamuduyla götürdüyseniz, kusura bakmayın, yargıya ‘tıpış tıpış’ hesap vereceksiniz.” diyen Erdoğan, kendilerinin de Anayasa ve yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde, gerekenin yapılması için üzerlerine düşeni yerine getirmeyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti.

– “Ne hak yedik, ne de hakkımızın yenilmesine müsaade ettik”

“Bu tür yalan, iftira, husumet üzerine kurulu saldırılarla ilk defa karşılaşmadıklarını” dile getiren Erdoğan, ilk gençlik yıllarından itibaren bu zihniyetle ve arkasındaki güçlerle mücadele ede ede bugünlere geldiklerini söyledi.

Erdoğan, “Bize saldıranların hiçbiri siyaset sahnesinde tutunamadı; başka türlü söyleyince beyler alınıyorlar, ‘mecazen’ diyerek onları rahatlatalım, telef olup gittiler. Ama biz ülkeye ve millete hizmet davamızın peşinde, Allah’ın yardımı, aziz milletimizin desteğiyle sarsılmadan mücadeleye devam ediyoruz. Bizi engellemek için kumpastan darbeye, şantajdan tehdide, ekonomik tuzaktan sokak terörüne kadar her yolu denediler. Aldıkları sınırsız uluslararası desteğe rağmen başaramadılar.” diye konuştu.

AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nın gerçekleştirildiği salonda, “15 Temmuz darbe girişimi, 27 Nisan bildirisi (e-muhtıra), AK Parti’ye yönelik kapatma davası süreçleri ve milli iradeye yönelik saldırılara” ilişkin video izletildi.

Videonun ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, “Evet, haksızlıklar, hukuksuzluklar ve milli iradeyi hedef alan alçakça saldırılar karşısında tavrımız hep bu oldu. Dik durduk, ama diklenmedik. Ne hak yedik, ne de hakkımızın yenilmesine müsaade ettik. Demokratik sistem içerisinde, demokrasimizin sunduğu imkanları kullanarak, meşruiyetten asla ayrılmadan mücadelemizi hep sabırla yürüttük.” dedi.

– “Cezaevlerinden meclise tünel kazma işi, siyasetin işi değildir”

“Son dönemde çıkardıkları gürültünün satır aralarına baktığımızda yine aynı aklı, aynı yöntemleri, aynı siluetleri görüyoruz.” diyen Erdoğan, “Öyle ki, Batılı ülke ve kurumlara, ‘Türkiye’ye niçin müdahale etmiyorsunuz, eskiden yapardınız’ diyecek kadar alçalabildiklerine şahit olduk. Yabancı medya kuruluşlarına, siyaset odaklarına yaptıkları şikayetlerle ülkelerine nasıl ihanet ettiklerini en iyi sizler biliyorsunuz. Velhasıl, 1950’den beri hep yaptıkları gibi iktidarı yine karanlık mahfillerin, dış güçlerin, anti-demokratik şebekelerin desteğinde arıyorlar.” sözlerini sarf etti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in erken seçim çağrısına da işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Dikkatimi çekti, CHP’nin başındaki zat bir süredir ‘sandık da sandık’ deyip duruyor. Bu ülkede, CHP’nin demokrasiye sapladığı hançerler dışında, sandık daima milletin ve siyasetçinin baş tacı olmuştur. Oysa şunu kendisine bir kere daha hatırlatıyorum; Anayasa ve Seçim Kanunu değişmediğine göre, Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, Mahalli İdareler Seçimleri 2029 yılında yapılacak bay Özgür. Takvimde parmağını rastgele bir pazar gününe bastırıp, ‘şu tarihte seçim yapılsın’ demek sizin kendi hayaliniz olabilir, ama siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok. Millet en son seçimde bize yüzde 52,18 ile ülkeyi 5 yıl yönetme görevi verdi; Allah’ın izniyle bu süreyi sonuna kadar kullanacağız. Dolayısıyla bu zatın şu anda hangi sandıktan, hangi seçimden bahsettiğini bilmiyoruz. Bunlar sandığı, kendi iç mücadelelerinde sergiledikleri tiyatronun bir aksesuarı sanıyorlar. Halbuki unutma sandık, namustur. Cumhuriyet de bir kurallar ve kurumlar rejimidir. Şayet Cumhuriyeti ve demokrasiyi, hukuk önünde hesap veren hırsızlarınızı milletvekili yapıp yargıdan kaçırma projesine dönüştürmek istiyorsanız, hiç kusura bakmayın, millet buna müsaade etmez. Cezaevlerinden meclise tünel kazma işi, siyasetin işi değildir.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz