“Kepler-725c” olarak adlandırılan bu gezegen, Transit Zamanlaması Varyasyonu (TTV) adlı yeni bir yöntemle tespit edildi.
Bu keşif, dünya dışı yaşam arayışında önemli bir dönüm noktası olabilir.
Yeni yöntemle büyük keşif: TTV nedir?
Bugüne kadar ötegezegenler genellikle geçiş yöntemi (bir gezegenin yıldız önünden geçerken neden olduğu parlaklık düşüşü) ya da radyal hız yöntemi (yıldızın salınım hareketlerini izleyerek gezegen tespiti) ile keşfediliyordu. Ancak bu yöntemler, küçük ve uzun yörünge dönemli gezegenler söz konusu olduğunda yetersiz kalıyor.
Yeni keşifte kullanılan TTV (Transit Timing Variation) yöntemi ise, bir yıldız sistemindeki bilinen bir gezegenin yörünge zamanlamasındaki sapmaları analiz ederek, sistemde gizli başka bir gezegenin varlığını ortaya koyuyor.
Bu teknikle, sistemde daha önce bilinen Kepler-725b adlı gaz devinin 39.6 günlük yörüngesindeki zamanlama değişimleri incelendi. Bu değişimlerin nedeninin, aynı sistemde gizli bir gezegen olan Kepler-725c olduğu belirlendi.
Kepler-725c: Yaşanabilirlik potansiyeli taşıyan süper Dünya
Yeni keşfedilen Kepler-725c, G9V tipi bir Güneş benzeri yıldızın etrafında 207.5 günlük bir yörüngede dolanıyor. Yıldızdan aldığı enerji, Dünya’nın aldığının yaklaşık %40 fazlası. Bu da, gezegenin yörüngesinin önemli bir bölümünde “yaşanabilir bölge” içinde yer aldığı anlamına geliyor.
Gezegenin kütlesi Dünya’nın yaklaşık 10 katı ve bu da onu “süper Dünya” kategorisine sokuyor. Şu an için yüzeyinde su veya yaşam olduğuna dair doğrudan bir kanıt yok, ancak koşullar, bu ihtimali dışlamayacak kadar uygun.
“Dünya 2.0” arayışında yeni bir kapı aralandı
Kepler-725c, doğrudan gözlemlenmemiş ama varlığı matematiksel olarak ispatlanmış ilk yaşanabilir süper Dünya örneklerinden biri oldu. Bilim insanları, bu tür sistemlerin çok daha fazla sayıda olduğunu ve TTV gibi yöntemlerle tespit edilebileceğini düşünüyor.
Araştırmacılar, Çin’in “Earth 2.0” uydusu ile Avrupa Uzay Ajansı’nın PLATO misyonunun devreye girmesiyle, bu yöntem sayesinde daha fazla yaşanabilir gezegenin keşfedileceğini belirtiyor.
“Evren’de yalnız mıyız?” sorusu, bu keşifle birlikte bir kez daha güncellik kazandı. Kepler-725c gibi gezegenler, bu soruya verilecek bilimsel cevaba bizi bir adım daha yaklaştırıyor.
